lasting
01
kalıcı
continuing or enduring for a long time, without significant changes
Örnekler
The effects of the medication were lasting, providing relief for several hours after taking it.
İlacın etkileri kalıcı idi, alındıktan sonra birkaç saat boyunca rahatlama sağladı.
Their friendship proved to be lasting, surviving through years of distance and challenges.
Onların arkadaşlığı, yıllarca süren mesafe ve zorluklara rağmen kalıcı olduğunu kanıtladı.
Leksikal Ağaç
lastingly
lastingness
lasting
last



























