Irradiation
01
ışık saçma, irradyasyon
(medicine) the treatment of diseases like cancer using radiation from a radioactive source
02
ışınlama, kamaşma
the apparent enlargement of a bright object when viewed against a dark background
03
ışınlama, Pavlovcu koşullanma ile ışınlama
(Pavolvian conditioning) the elicitation of a conditioned response by stimulation similar but not identical to the original stimulus
04
ışınlama, korteksteki duyusal sinir dürtülerinin yayılması
(physiology) the spread of sensory neural impulses in the cortex
05
ışın
a beam or column of light emanating from a source
Örnekler
Every evening, the city skyline was marked by the irradiation from the top of its tallest skyscraper.
Her akşam, şehrin silueti, en yüksek gökdeleninin tepesinden gelen ışıma ile işaretlenirdi.
The lighthouse emitted a steady irradiation, guiding ships safely through the night.
Deniz feneri, gemileri gece boyunca güvenle yönlendiren sabit bir ışınım yayıyordu.
06
ışık tedavisi olma
the process or state of being subjected to radiation
Örnekler
The patient had to undergo irradiation as part of their cancer treatment.
Hasta, kanser tedavisinin bir parçası olarak ışınlama tedavisi görmek zorunda kaldı.
The room was labeled as a restricted area due to the risk of irradiation from the radioactive materials inside.
Oda, içerideki radyoaktif malzemelerden kaynaklanan radyasyon riski nedeniyle kısıtlı alan olarak etiketlenmişti.
Leksikal Ağaç
irradiation
radiation
radiate
radi
