to incorporate
01
dahil etmek, birleştirmek
to include something as part of a larger whole or system
Transitive: to incorporate sth
Örnekler
The new design will incorporate feedback from various stakeholders to ensure satisfaction.
Yeni tasarım, memnuniyeti sağlamak için çeşitli paydaşlardan gelen geri bildirimleri dahil edecek.
Our company values incorporate principles of diversity, equity, and inclusion.
Şirketimizin değerleri, çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık ilkelerini içerir.
02
karıştırmak, birleştirmek
to mix or combine ingredients so that they form a single, unified substance
Transitive: to incorporate an ingredient | to incorporate an ingredient into a mixture
Örnekler
She incorporated the flour and sugar to make the dough.
Hamuru yapmak için un ve şekeri birleştirdi.
The chef carefully incorporated the butter into the batter to ensure a smooth texture.
Şef, pürüzsüz bir doku sağlamak için tereyağını hamura dikkatlice karıştırdı.
03
şirket haline getirmek
to legally form a company or organization and to give it a separate legal identity from its owners
Transitive: to incorporate a company or organization
Örnekler
They incorporated their startup last year to protect their personal assets.
Geçen yıl kişisel varlıklarını korumak için startup'larını şirketleştirdiler.
We plan to incorporate the business to gain legal and financial benefits.
Yasal ve finansal faydalar elde etmek için işletmeyi kurmayı planlıyoruz.
incorporate
01
birleşik, bütünleşmiş
formed or united into a whole
Leksikal Ağaç
incorporated
incorporative
incorporate
incorpor
