in situ
Pronunciation
/ɪn sˈɪɾuː/
British pronunciation
/ɪn sˈɪtuː/

"in situ"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

in situ
01

in situ, yerinde

in the natural or original location
example
Örnekler
The scientist conducted experiments with the plants in situ to observe their natural growth.
Bilim insanı, bitkilerin doğal büyümesini gözlemlemek için in situ deneyler yaptı.
The artifacts were carefully examined in situ before being moved to the museum.
Eserler müzeye taşınmadan önce dikkatlice in situ incelendi.
1.1

yerinde, doğru yerde

in the correct or designated position
example
Örnekler
By 8 PM, all the dinner guests were in situ, ready for the party.
Saat 8'e kadar, tüm akşam yemeği konukları yerindeydi, partiye hazır.
The surgical team ensured every instrument was in situ before beginning.
Cerrahi ekip, başlamadan önce her aletin in situ olduğundan emin oldu.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store