immoderately
01
ölçüsüzce, aşırı bir şekilde
without moderation; in an immoderate manner
02
ölçüsüzce, aşırı bir şekilde
in a way that exceeds reasonable or acceptable limits
Örnekler
He drank immoderately throughout the evening, ignoring his friends' concern.
Akşam boyunca ölçüsüzce içti, arkadaşlarının endişesini görmezden geldi.
The critics claimed the movie was immoderately violent for a family audience.
Eleştirmenler, filmin aile izleyicisi için aşırı şiddet içerdiğini iddia etti.
Leksikal Ağaç
immoderately
moderately
moderate
