Headset
01
kulaklık
a device worn on the head that combines a headphone and microphone for listening and speaking
Örnekler
He wore a headset to join the video call.
Video görüşmesine katılmak için bir kulaklık taktı.
The headset had excellent sound quality.
Kulaklık mükemmel ses kalitesine sahipti.
02
direksiyon seti, gidon yatağı
the part of a bicycle that connects the front fork to the frame, allowing it to turn for steering
Örnekler
A loose headset can make the bicycle unstable while riding.
Gevşek bir gidon yatağı, bisiklet sürerken bisikletin dengesiz olmasına neden olabilir.
He replaced the worn headset to improve the bike ’s steering performance.
Bisikletin direksiyon performansını artırmak için aşınmış gidon yatağını değiştirdi.
Leksikal Ağaç
headset
head
set
