Hardware
Örnekler
The technician replaced the faulty hardware to fix the computer.
Teknisyen, bilgisayarı tamir etmek için arızalı donanımı değiştirdi.
Upgrading the hardware improved the system's overall performance.
Donanımın yükseltilmesi, sistemin genel performansını artırdı.
02
donanım, askeri teçhizat
the large-scale machinery and equipment used in military operations
Örnekler
The military base displayed an array of advanced hardware during the open day.
Askeri üs, halka açık günde bir dizi gelişmiş donanım sergiledi.
The new hardware significantly boosted the army's defensive capabilities.
Yeni donanım, ordunun savunma yeteneklerini önemli ölçüde artırdı.
03
donanım, aletler
tools or implements made of metal
Örnekler
The carpenter 's workshop was filled with various hardware like hammers, nails, and screws.
Marangozun atölyesi, çekiçler, çiviler ve vidalar gibi çeşitli donanımlarla doluydu.
The mechanic needed specialized hardware to repair the engine.
Tamirci, motoru tamir etmek için özel donanım gerektiriyordu.
Leksikal Ağaç
hardware
hard
ware



























