to hang back
[phrase form: hang]
01
geride kalmak, oyalanmak
to delay leaving or staying in a place after everyone else has departed
Intransitive: to hang back | to hang back somewhere
Örnekler
She decided to hang back at the office to finish some work after her colleagues had gone home.
Meslektaşları eve gittikten sonra ofiste biraz işi bitirmek için geride kalmaya karar verdi.
The hikers were tired but wanted to hang back a bit longer to enjoy the sunset.
Yürüyüşçüler yorgundu ama gün batımının tadını çıkarmak için biraz daha kalmak istiyorlardı.
02
tereddüt etmek, geri durmak
to hesitate to do or say something, often due to uncertainty or shyness
Intransitive: to hang back | to hang back from sth
Örnekler
He tends to hang back in social situations, observing rather than participating.
Sosyal durumlarda geri çekilmeye meyillidir, katılmaktansa gözlem yapar.
The opportunity to speak with the CEO was there, but he hung back and missed the chance to network.
CEO ile konuşma fırsatı vardı, ama tereddüt etti ve ağ kurma şansını kaçırdı.
