Half-moon
01
yarım ay evresi
the moon when only half of its bright surface can be seen from the earth
Örnekler
During the evening sky, a captivating half-moon hung just above the horizon.
Akşam gökyüzünde, büyüleyici bir yarım ay ufkun hemen üzerinde asılı duruyordu.
Astronomers pointed their telescopes at the half-moon to study its cratered surface.
Gökbilimciler, kraterli yüzeyini incelemek için teleskoplarını yarım aya çevirdiler.
02
yarım ay, hilal
the time when only half of the moon's lit side is seen from the earth
Örnekler
Beachgoers enjoyed moonlit walks on the sand during the half-moon.
Plaj ziyaretçileri, yarım ay sırasında kumda ay ışığında yürüyüşlerin keyfini çıkardı.
Folklore stories often connected mysterious happenings to the time of the half-moon.
Halk hikayeleri, genellikle gizemli olayları yarım ay zamanına bağlardı.
03
the crescent-shaped pale area at the base of a human fingernail, also called the lunula
Örnekler
The doctor examined the patient 's half-moons for signs of health issues.
Nail polish covered the half-moon completely.
