to get back
[phrase form: get]
01
geri dönmek
to return to a place, state, or condition
Transitive: to get back to sth
Örnekler
After a long vacation, it can be challenging to get back into your regular work routine.
Uzun bir tatilden sonra, normal iş rutininize dönmek zor olabilir.
He promised to get back to the office after the meeting.
Toplantıdan sonra ofise dönmeye söz verdi.
02
geri getirmek, geri döndürmek
to bring a person back to a place, state, or condition
Transitive: to get back sb to a place or state
Örnekler
The rescue team was able to get the lost hikers back to safety.
Kurtarma ekibi, kaybolan yürüyüşçüleri güvenli bir şekilde geri getirmeyi başardı.
The tour guide promised to get everyone back to the hotel safely after the excursion.
Tur rehberi, gezinin ardından herkesi güvenli bir şekilde otele geri getirmeye söz verdi.
03
geri almak, geri kazanmak
to retrieve something that was lost or misplaced
Transitive: to get back a lost or stolen possession
Örnekler
I need to get back the book I loaned to my friend.
Arkadaşıma ödünç verdiğim kitabı geri almak zorundayım.
She was relieved to get back her lost wallet from the lost-and-found department.
Kayıp eşya bürosundan kaybettiği cüzdanını geri almak onu rahatlattı.
