fortified
01
tahkim edilmiş, güçlendirilmiş
secured with bastions or fortifications
02
güçlendirilmiş, sağlamlaştırılmış
strengthened or reinforced to resist damage or enhance its qualities
Örnekler
The fortified castle walls provided protection during sieges.
Güçlendirilmiş kale duvarları, kuşatmalar sırasında koruma sağladı.
The fortified levees held back the floodwaters during the storm.
Güçlendirilmiş setler, fırtına sırasında sel sularını geride tuttu.
Leksikal Ağaç
fortified
fortify
fort



























