for the time being
01
şimdilik
for a limited period, usually until a certain condition changes
Örnekler
For the time being, I am focusing on my studies before deciding on my career path.
Şimdilik, kariyer yoluma karar vermeden önce çalışmalarıma odaklanıyorum.
She is serving as the interim manager for the time being until a permanent replacement is found.
Kalıcı bir yedek bulunana kadar şimdilik geçici müdür olarak görev yapıyor.



























