Folk
01
halk müziği
music that originates from and reflects the traditional culture of a particular region or community, often featuring acoustic instruments and storytelling lyrics
Örnekler
Folk music is often passed down through generations and reflects local traditions.
Folk müzik genellikle nesilden nesile aktarılır ve yerel gelenekleri yansıtır.
Her folk songs told stories of her family's history and cultural heritage.
Onun halk şarkıları, ailesinin tarihini ve kültürel mirasını anlatan hikayeler anlatıyordu.
02
insanlar, halk
general term for people
Örnekler
The festival was open to all folks, young and old.
Festival, genç ve yaşlı tüm insanlara açıktı.
Many folks gathered at the park for the concert.
Konser için parkta birçok insan toplandı.
03
halk, insanlar
a group of people who share the same culture, usually in traditional societies
Örnekler
The folk of the region have preserved their ancient traditions for centuries.
Bölgenin halkı, eski geleneklerini yüzyıllardır korumuştur.
Anthropologists studied the folk to understand their unique cultural practices.
Antropologlar, benzersiz kültürel uygulamalarını anlamak için halkı inceledi.
04
halk, insanlar
people descended from a common ancestor
05
aile, ebeveynler
a person's family members, especially parents
Örnekler
He really misses his folks and plans to visit them soon.
Gerçekten aile fertlerini özlüyor ve onları yakında ziyaret etmeyi planlıyor.
My folks always support me, no matter what.
Benim ailem her ne olursa olsun her zaman beni destekler.
