flowery
Örnekler
She chose flowery wallpaper to give her living room a cheerful vibe.
Oturma odasına neşeli bir hava katmak için çiçek desenli duvar kağıdı seçti.
The flowery tablecloth matched perfectly with the bouquet in the center.
Çiçekli masa örtüsü, merkezdeki buketle mükemmel bir uyum sağladı.
02
çiçekli, floral
characterized by flowers, especially in terms of plant structure or reproductive aspects
Örnekler
The flowery arrangement in the greenhouse highlighted the diversity of flora.
Sera içindeki çiçekli düzenleme, flora çeşitliliğini öne çıkardı.
Botanists studied the flowery characteristics to classify the new species.
Botanistler yeni türü sınıflandırmak için çiçekli özellikleri inceledi.
03
gösterişli
(of writing or speech) full of literary or complicated words and phrases
Örnekler
The professor's speech was so flowery that it obscured the main points.
Profesörün konuşması o kadar süslüydü ki ana noktaları gizledi.
Her flowery writing style made the novel feel overly ornate.
Onun süslü yazı tarzı, romanı aşırı süslü hissettirdi.
Leksikal Ağaç
flowery
flower
