Expulsion
01
uzaklaştırma, kovma
the act of expelling or forcing someone to leave a particular place, especially a school
Örnekler
The student faced expulsion after violating the school's code of conduct.
Öğrenci, okulun davranış kurallarını ihlal ettikten sonra atılma ile karşı karşıya kaldı.
The university 's policy allows for expulsion in cases of academic dishonesty.
Üniversitenin politikası, akademik sahtekarlık durumlarında atılmayı mümkün kılar.
02
sınır dışı etme, kovma
the act of forcing someone to leave a place, especially a country
Örnekler
The government ordered the expulsion of the foreign journalist after the controversial report.
Hükümet, tartışmalı raporun ardından yabancı gazetecinin sınır dışı edilmesini emretti.
The diplomat faced expulsion due to alleged espionage activities.
Diplomat, sözde casusluk faaliyetleri nedeniyle sınır dışı edilme ile karşı karşıya kaldı.
03
çıkarma, atma
squeezing out by applying pressure



























