excitable
exc
ˈɪks
iks
i
ay
table
təəbl
teebl
British pronunciation
/ɛksˈa‍ɪtəbə‍l/

"excitable"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

excitable
01

kolay heyecanlanan

likely to show intense happiness and enthusiasm when experiencing something new or interesting
example
Örnekler
Children tend to be more excitable than adults, often showing great joy and excitement over simple things.
Çocuklar yetişkinlerden daha heyecanlı olma eğilimindedir, genellikle basit şeyler karşısında büyük bir sevinç ve heyecan gösterirler.
Sarah is an excitable individual who becomes incredibly enthusiastic when she tries new activities.
Sarah, yeni aktiviteler denediğinde inanılmaz derecede hevesli olan heyecanlı bir bireydir.
02

tahrik edilen

capable of reacting quickly and noticeably to external triggers
example
Örnekler
Excitable materials like gunpowder require careful handling and storage to prevent accidental ignition.
Barut gibi uyarılabilir malzemeler, kazara tutuşmayı önlemek için dikkatli bir şekilde ele alınmalı ve saklanmalıdır.
In the world of finance, excitable markets can be prone to volatility and rapid fluctuations.
Finans dünyasında, heyecanlı piyasalar dalgalanmaya ve hızlı değişimlere eğilimli olabilir.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store