excitable
01
kolay heyecanlanan
likely to show intense happiness and enthusiasm when experiencing something new or interesting
Örnekler
Children tend to be more excitable than adults, often showing great joy and excitement over simple things.
Çocuklar yetişkinlerden daha heyecanlı olma eğilimindedir, genellikle basit şeyler karşısında büyük bir sevinç ve heyecan gösterirler.
Sarah is an excitable individual who becomes incredibly enthusiastic when she tries new activities.
Sarah, yeni aktiviteler denediğinde inanılmaz derecede hevesli olan heyecanlı bir bireydir.
02
tahrik edilen
capable of reacting quickly and noticeably to external triggers
Örnekler
Excitable materials like gunpowder require careful handling and storage to prevent accidental ignition.
Barut gibi uyarılabilir malzemeler, kazara tutuşmayı önlemek için dikkatli bir şekilde ele alınmalı ve saklanmalıdır.
In the world of finance, excitable markets can be prone to volatility and rapid fluctuations.
Finans dünyasında, heyecanlı piyasalar dalgalanmaya ve hızlı değişimlere eğilimli olabilir.
Leksikal Ağaç
excitability
excitableness
unexcitable
excitable
excite



























