Enemy
01
düşman
a country or its forces that one is fighting against in a war
Örnekler
The enemy's stronghold was well-defended, presenting a daunting obstacle for the invading army to overcome.
Düşmanın kalesi iyi savunuluyordu, işgalci ordu için aşılması zor bir engel teşkil ediyordu.
In times of war, soldiers are trained to identify and neutralize the enemy on the battlefield.
Savaş zamanlarında, askerler düşmanı tespit etmek ve etkisiz hale getirmek için eğitilir.
Örnekler
Despite being childhood friends, they grew apart and became bitter enemies in adulthood.
Çocukluk arkadaşı olmalarına rağmen, birbirlerinden uzaklaştılar ve yetişkinlikte acı düşmanlar oldular.
Miscommunication and misunderstandings can turn friends into enemies if not addressed promptly.
Yanlış iletişim ve yanlış anlaşılmalar, zamanında ele alınmazsa arkadaşları düşmanlara dönüştürebilir.
03
düşman, hasım
an armed adversary (especially a member of an opposing military force)
04
düşman, hasım
any hostile group of people
05
yıkıcı etkileri olan şey
something that harms or hinders one's success



























