enchanted
01
büyülenmiş
under a spell or magical influence
Örnekler
The princess was enchanted.
The old book described an enchanted castle.
02
büyülenmiş
filled with joy, often as a result of experiencing something magical or captivating
Örnekler
The children were enchanted by the fairy tale's mystical creatures and enchanted forests.
Çocuklar, peri masalının mistik yaratıkları ve büyülü ormanlarıyla büyülendi.
She felt enchanted by the beauty of the starlit sky on a clear summer night.
Açık bir yaz gecesinde yıldızlı gökyüzünün güzelliği karşısında büyülenmiş hissetti.
Leksikal Ağaç
disenchanted
enchanted
chanted
chant



























