disappointingly
01
hayal kırıklığına uğramış bir şekilde
in a manner that falls short of expectations or desired standards
Örnekler
The highly anticipated sequel performed disappointingly at the box office.
Beklenen devam filmi gişede hayal kırıklığı yaratacak şekilde performans gösterdi.
The student answered disappointingly on the exam despite thorough preparation.
Öğrenci, kapsamlı hazırlığa rağmen sınavda hayal kırıklığı yaratacak şekilde cevapladı.
1.1
ne yazık ki, hayal kırıklığı yaratacak şekilde
used to express regret about an unsatisfactory situation
Örnekler
Disappointingly, the art exhibition contained only minor works by the famous painter.
Hayal kırıklığı yaratacak şekilde, ünlü ressamın sergisi sadece küçük eserler içeriyordu.
Disappointingly, the conference keynote speaker canceled at the last minute.
Ne yazık ki, konferansın ana konuşmacısı son dakikada iptal etti.
Leksikal Ağaç
disappointingly
disappointing
disappoint
appoint



























