to describe
01
betimlemek
to give details about someone or something to say what they are like
Transitive: to describe sth
Örnekler
He used metaphors to describe the power of nature in his poem.
Şiirinde doğanın gücünü tanımlamak için metaforlar kullandı.
She described her feelings of excitement before the big event.
Büyük etkinlik öncesindeki heyecan duygularını anlattı.
02
tanımlamak, sınıflandırmak
to identify and classify a plant, animal, or other organism based on its distinguishing characteristics
Transitive: to describe an organism
Örnekler
The botanist described the newly discovered flower species and assigned it the scientific name " Rosa nova ".
Botanist, yeni keşfedilen çiçek türünü tanımladı ve ona "Rosa nova" bilimsel adını verdi.
The taxonomist described the plant specimen collected in the mountain region.
Taksonomist, dağlık bölgede toplanan bitki örneğini tanımladı.
03
ana hatlarını çizmek
to outline or delineate a shape, pattern, or form by marking lines on a surface
Transitive: to describe a shape or pattern
Örnekler
The cartographer described the boundaries of the territory on the map, delineating its borders with precision.
Haritacı, haritada bölgenin sınırlarını tanımladı, sınırlarını hassas bir şekilde çizdi.
With chalk in hand, the teacher described the outline of the human body on the blackboard.
Elinde tebeşirle öğretmen, tahtada insan vücudunun ana hatlarını tarif etti.
Leksikal Ağaç
describable
described
describe
