dank
01
nemli ve soğuk
damp, musty, and often cold or unpleasantly humid
Örnekler
The cellar was filled with dank air, its musty odor clinging to every surface.
Kiler nemli hava ile doluydu, küflü kokusu her yüzeye yapışıyordu.
After the rain, the forest floor became damp and dank, creating an eerie atmosphere.
Yağmurdan sonra orman zemini nemli ve nemli ve soğuk hale geldi, ürkütücü bir atmosfer yarattı.
02
harika, müthiş
extremely impressive or enjoyable; often used for content, ideas, or trends that stand out
Örnekler
That meme you shared was dank; I laughed for minutes.
Paylaştığın o meme dank'tı; dakikalarca güldüm.
His remix is dank; it totally revamps the original track.
Onun remiksi dank; orijinal parçayı tamamen yeniliyor.
Leksikal Ağaç
dankness
dank



























