Critic
01
eleştirmen
a person who expresses a negative or unfavorable opinion about something
Örnekler
The harsh critic lambasted the new restaurant's menu, calling it uninspired.
Sert eleştirmen, yeni restoranın menüsünü eleştirerek, ilhamsız olarak nitelendirdi.
She faced backlash from critics who dismissed her policy proposals as unrealistic.
Politika önerilerini gerçekçi bulmayarak reddeden eleştirmenlerden tepki gördü.
1.1
eleştirmen
someone who evaluates and provides opinions or judgments about various forms of art, literature, performances, or other creative works
Örnekler
The film critic praised the director's innovative storytelling and powerful performances in her review.
Film eleştirmeni, yönetmenin yenilikçi hikaye anlatımını ve güçlü performanslarını incelemesinde övdü.
As a music critic, he often attends concerts and writes reviews discussing the strengths and weaknesses of different musical performances.
Bir müzik eleştirmeni olarak, sık sık konserlere katılır ve farklı müzik performanslarının güçlü ve zayıf yönlerini tartışan eleştiriler yazar.
Leksikal Ağaç
criterion
critical
criticism
critic



























