Compliment
01
iltifat
a comment on a person's looks, behavior, achievements, etc. that expresses one's admiration or praise for them
Örnekler
Giving someone a genuine compliment can brighten their day.
Birine içten bir iltifat yapmak onların gününü aydınlatabilir.
She blushed at the compliment about her singing voice.
Şarkı söyleme sesi hakkındaki ilticaf karşısında yüzü kızardı.
to compliment
01
övmek, kompliman yapmak
to tell a person that one admires something about them such as achievements, appearance, etc.
Transitive: to compliment sb on a quality or achievement
Örnekler
She complimented her friend on the excellent presentation, highlighting its clarity and insightful content.
Arkadaşını mükemmel sunumu için tebrik etti, netliğini ve içgörülü içeriğini vurguladı.
Guests at the party were quick to compliment the host on the delicious and beautifully presented meal.
Partideki misafirler, lezzetli ve güzel sunulan yemek için ev sahibini tebrik etmekte hızlı davrandılar.
02
övmek, iltifat etmek
to express praise or admiration for the qualities or attributes of something
Transitive: to compliment the qualities of something
Örnekler
She complimented the painting's vibrant colors and intricate details.
O, tablonun canlı renklerini ve karmaşık detaylarını övdü.
He complimented the restaurant's ambiance and excellent service.
Restoranın ambiyansını ve mükemmel hizmetini övdü.
Leksikal Ağaç
complimentary
compliment
comply
