cold-blooded
01
soğukkanlı (hayvan)
describing an animal that its body temperature changes depending on the temperature of its surroundings
Örnekler
Snakes are cold-blooded animals that bask in the sun to raise their body temperature for optimal activity.
Yılanlar, vücut sıcaklıklarını optimum aktivite için artırmak amacıyla güneşlenen soğukkanlı hayvanlardır.
Turtles, as cold-blooded creatures, rely on warm environments to regulate their body temperature.
Kaplumbağalar, soğukkanlı yaratıklar olarak, vücut sıcaklıklarını düzenlemek için sıcak ortamlara güvenirler.
02
duygusuz
showing no emotion or sympathy
Örnekler
The detective described the crime as a cold-blooded act of violence.
Dedektif, suçu soğukkanlı bir şiddet eylemi olarak tanımladı.
The villain 's cold-blooded demeanor made him a feared character in the story.
Kötü adamın duygusuz tavrı, onu hikayede korkulan bir karakter yaptı.



























