to cobble together
[phrase form: cobble]
01
uydurmak, aceleyle bir araya getirmek
to assemble or create something with whatever materials or resources are readily available, often in a hasty manner
Örnekler
We did n't have much time, so we had to cobble a solution together using the tools and materials we had on hand.
Fazla zamanımız yoktu, bu yüzden elimizdeki araç ve malzemelerle bir çözüm uydurmak zorunda kaldık.
With limited ingredients in the pantry, she managed to cobble a delicious dinner together for unexpected guests.
Kilerdeki sınırlı malzemelerle, beklenmedik misafirler için lezzetli bir akşam yemeğini uydurup çıkardı.
