to cash in
[phrase form: cash]
01
exchange for cash
02
fırsattan istifade etmek, kâr elde etmek
to take advantage of an opportunity for personal gain
Örnekler
He cashed in on his popularity and launched a merch line.
O, popülerliğinden yararlandı ve bir ürün serisi başlattı.
She decided to cash in her old collectibles for some extra money.
O, biraz ekstra para için eski koleksiyonlarını değerlendirmeye karar verdi.



























