Brother
01
erkek kardeş, ağabey
a man who shares a mother and father with us
Örnekler
Emily 's brother likes to play video games and watch sports on TV.
Emily'nin erkek kardeşi video oyunları oynamayı ve televizyonda spor izlemeyi sever.
He is always protective of her younger brother and looks out for him.
O, her zaman küçük erkek kardeşini korur ve onunla ilgilenir.
02
bir tür papaz hitap şekli
a man who is a member of a religious group, particularly a monk
Örnekler
Brother Thomas spends his days in prayer and service at the monastery.
Kardeş Thomas günlerini manastırda dua ederek ve hizmet ederek geçirir.
The abbey is home to several brothers who have devoted their lives to spiritual practice.
Manastır, hayatlarını manevi uygulamalara adamış birkaç kardeşe ev sahipliği yapmaktadır.
InformalÖrnekler
What 's up, brother? It's been a while!
Naber, kardeş? Uzun zaman oldu!
You 're always there when I need you, man. You 're a true brother.
Sana ihtiyacım olduğunda hep oradasın, adamım. Sen gerçek bir kardeşsin.
Leksikal Ağaç
brotherhood
brotherlike
brotherly
brother
