Brocade
01
brokar, desenli kumaş
a richly decorative fabric characterized by raised patterns
Örnekler
The curtains in the room were made of luxurious brocade fabric.
Odadaki perdeler lüks brokar kumaştan yapılmıştı.
He admired the brocade vest displayed in the shop window.
Mağaza vitrininde sergilenen brokar yeleği beğendi.
to brocade
01
nakış işlemek, brokar dokumak
to weave a decorative pattern into fabric by incorporating supplementary threads that form raised or contrasting motifs
Örnekler
The artisan brocaded gold and crimson threads into the silk banner to depict the royal crest.
Zanaatkar, kraliyet armasını tasvir etmek için ipek bayrağa altın ve kırmızı iplikleri nakış işledi.
She brocaded the velvet couch covers with scrolling vines for an opulent drawing room.
O, görkemli bir oturma odası için kadife kanepe kılıflarını sarmal sarmaşıklarla brokar işledi.
