to feed off
[phrase form: feed]
01
beslenmek, güç almak
to gain strength from a specific source or influence
Örnekler
Rumors feed off people's curiosity and spread quickly through the office.
Söylentiler insanların merakından beslenir ve ofiste hızla yayılır.
The mob 's anger fed off the escalating tensions in the community.
Kalabalığın öfkesi, toplumdaki artan gerginliklerden besleniyordu.
02
ile beslemek
to consume a particular type of food regularly to grow and stay alive
Örnekler
Cows feed off grass in the pastures every day.
İnekler her gün meralardaki ottan beslenir.
Mosquitoes feed off the blood of humans and animals.
Sivrisinekler insanların ve hayvanların kanıyla beslenir.
