Ara
in parallel with
01
eşzamanlı olarak, birlikte
occurring simultaneously or alongside something else
Collocation
Example
The marketing team worked in parallel with the development team to launch the new product.
Pazarlama ekibi, yeni ürünü piyasaya sürmek için geliştirme ekibiyle eşzamanlı olarak, birlikte çalıştı.
The construction of the new building proceeded in parallel with the renovation of the existing structure.
Yeni binanın inşası mevcut yapının tadilatı ile eşzamanlı olarak ilerledi.
Yakın Kelimeler
