Ara
in concurrence with
01
ile uyum içinde, ile eş zamanlı olarak
in agreement with something else, indicating that two or more things are happening simultaneously
Collocation
Example
The new policies were implemented in concurrence with the recommendations of the advisory board.
Yeni politikalar, danışma kurulunun önerileri ile uyum içinde hayata geçirildi.
Her actions were in concurrence with her words, demonstrating sincerity.
Davranışları, söyledikleri ile uyum içinde olup, samimiyetini göstermektedir.
