Late bloomer
01
geç açan çiçek, geç olgunlaşan
someone who experiences puberty or reaches maturity later than what is considered typical or expected, particularly when compared to those of a similar age group
02
geç açılmış (yeteneklerini gösterme anlamında)
a person who achieves success, wealth, etc., at the later stages of life compared to others
Dialect
American
American
Idiom
Informal
Örnekler
He did n't start playing music until his thirties, but now he 's a successful musician. He 's a late bloomer in the music industry.
Müzik yapmaya otuzlu yaşlarına kadar başlamadı, ama şimdi başarılı bir müzisyen. Müzik endüstrisinde bir geç açan çiçek.
The late bloomer who did n't start pursuing his passion for art until his fifties, but eventually became a successful painter, shows that it's never too late to follow your dreams.
Sanata olan tutkusunu ellili yaşlarına kadar takip etmeye başlamayan ancak sonunda başarılı bir ressam olan late bloomer, hayallerinizin peşinden gitmek için hiçbir zaman geç olmadığını gösteriyor.
