to predispose towards
[phrase form: predispose]
01
yönelik yatkınlık oluşturmak, meyilli hale getirmek
to make someone more likely to experience or develop a certain condition or behavior
Örnekler
The region's damp climate can predispose structures towards mold growth.
Bölgenin nemli iklimi, yapıları küf oluşumuna yatkın hale getirebilir.
Early negative experiences with dogs predisposed him towards a fear of animals.
Köpeklerle erken yaşta yaşanan olumsuz deneyimler onu hayvanlara karşı bir korkuya yatkın hale getirdi.



























