to deal in
[phrase form: deal]
01
iş yapmak, uğraşmak
to be involved in or conduct activities related to a particular kind of business, commodity, or trade
Transitive: to deal in a business or commodity
Örnekler
The antique shop specializes in dealing in rare and valuable collectibles.
Antika dükkanı, nadir ve değerli koleksiyon parçalarıyla iş yapma konusunda uzmanlaşmıştır.
As a real estate agent, she primarily deals in residential properties in the downtown area.
Bir emlakçı olarak, esas olarak şehir merkezindeki konut mülkleriyle ilgilenir.



























