to come under
[phrase form: come]
01
altında sınıflandırılmak, bir kategoriye girmek
to be classified or categorized as part of a particular group or subject
Transitive: to come under a subject or category
Örnekler
The book comes under the genre of science fiction.
Kitap, bilim kurgu türü altında sınıflandırılır.
The issue of climate change comes under the umbrella of environmental concerns.
İklim değişikliği sorunu, çevresel kaygılar kapsamına girer.
02
bir şeyin egemenliği altında olmak
to fall within the authority or control of someone or something
Transitive: to come under an authority
Örnekler
The department comes under the supervision of the manager.
Departman, yöneticinin denetimi altına girer.
The project comes under the purview of the project lead.
Proje, proje liderinin yetki alanına girer.
03
maruz kalmak, etkilenmek
to be subjected to or affected by something
Transitive: to come under a situation
Örnekler
The city came under attack during the war.
Şehir savaş sırasında saldırıya uğradı.
The company came under scrutiny for its financial practices.
Şirket, finansal uygulamaları nedeniyle incelemeye alındı.
