venerable
01
saygıdeğer
worthy of great respect due to age, wisdom, or character
Approving
Formal
Örnekler
She sought guidance from the venerable monk, known for his wisdom and compassion.
Bilgeliği ve şefkatiyle tanınan, saygıdeğer keşişten rehberlik istedi.
The venerable professor had been teaching at the university for over fifty years.
Saygıdeğer profesör, elli yıldan fazla bir süredir üniversitede ders veriyordu.
02
muhterem
worthy of great respect and admiration due to being extremely old or aged
ApprovingFormalÖrnekler
The venerable oak tree in the park remained impressive by reason of enduring over two centuries of seasons.
Parktaki saygıdeğer meşe ağacı, iki asırdan fazla mevsim geçirmesi nedeniyle etkileyici kalmıştı.
Tourists marvel at the venerable redwood towering impressively due to over 500 years of growth.
Turistler, 500 yıldan fazla büyüme nedeniyle etkileyici bir şekilde yükselen saygıdeğer sekoya ağacına hayran kalıyor.
Leksikal Ağaç
venerability
venerableness
venerable
vener
