unreasonably
01
mantıksızca, aşırı bir şekilde
to an excessive or unjustifiable degree
Örnekler
The rent was unreasonably increased despite the apartment's many problems.
Dairenin birçok sorununa rağmen kira mantıksız bir şekilde artırıldı.
She charged unreasonably for even the smallest alterations.
En küçük değişiklikler için bile mantıksız bir şekilde ücret aldı.
02
mantıksızca, haksızca
in a way that lacks sound judgment, logic, or fairness
Örnekler
He behaved unreasonably during the negotiation and refused every compromise.
Müzakereler sırasında mantıksız davrandı ve her uzlaşmayı reddetti.
The teacher unreasonably scolded the student for a minor mistake.
Öğretmen, küçük bir hata için öğrenciyi mantıksız bir şekilde azarladı.
Leksikal Ağaç
unreasonably
reasonably
reasonable
reason



























