ulterior
01
gizli
existing beyond what is readily apparent or visible, often intentionally hidden or concealed
Örnekler
She suspected he had ulterior motives for offering to help her with the project, as he stood to gain personally from its success.
Projeyle ilgili ona yardım teklif etmesinin gizli nedenleri olduğundan şüpheleniyordu, çünkü başarısından kişisel olarak kazanç sağlayabilirdi.
His compliments seemed genuine at first, but she later realized he had ulterior intentions and was trying to manipulate her.
Övgüleri başta samimi görünüyordu, ancak daha sonra gizli niyetleri olduğunu ve onu manipüle etmeye çalıştığını fark etti.
02
öteki, uzak
beyond or outside an area of immediate interest; remote
03
sonraki, daha sonraki
coming at a subsequent time or stage
Leksikal Ağaç
ulteriorly
ulterior
