to tear up
[phrase form: tear]
01
parçalamak, yırtmak
to rip something into small pieces
Transitive: to tear up paper
Örnekler
She tore up the old love letters after the breakup.
Ayrılıktan sonra eski aşk mektuplarını parçaladı.
The frustrated artist tore his failed sketch up in frustration.
Hayal kırıklığına uğrayan sanatçı, hayal kırıklığıyla başarısız çizimini parçaladı.
02
gözleri dolmak, ağlamaya başlamak
to begin to cry or become emotional
Intransitive
Örnekler
He ca n't help tearing up each time the conversation shifts to the loss of a loved one.
Konu sevilen birinin kaybına geldiğinde her seferinde gözleri dolmaktan kendini alamaz.
He starts to tear up talking about the support he received from friends during tough times.
Zor zamanlarda arkadaşlarından aldığı destekten bahsederken gözleri dolmaya başlıyor.
