syrupy
01
aşırı tatlı
having an overly sweet flavor
Örnekler
Her tea was overly syrupy, as she added too much honey, making it almost too sweet to drink.
Çayı aşırı şuruplu idi, çünkü çok fazla bal eklemişti, bu da onu neredeyse içilemeyecek kadar tatlı yapıyordu.
The pancake breakfast was drowned in a syrupy maple syrup, making it a deliciously sweet morning treat.
Pankek kahvaltısı, aşırı tatlı bir akçaağaç şurubuna bulanmıştı ve bu da onu lezzetli bir sabah ikramı yapıyordu.
02
ballı, bal eklenmiş
with honey added
03
akışa dirençli, şurup gibi
having a relatively high resistance to flow
Örnekler
The movie was so syrupy that I could n’t finish it.
Film o kadar aşırı duygusaldı ki bitiremedim.
Her syrupy love letters made me feel uncomfortable.
Onun aşırı duygusal aşk mektupları beni rahatsız hissettirdi.



























