sweetheart
01
hayatım
used to address a loved one in an affectionate manner
Örnekler
Good morning, sweetheart.
Günaydın, sevgilim.
Do n't worry, sweetheart, everything will be okay.
Endişelenme, tatlım, her şey yoluna girecek.
Sweetheart
01
sevgili, fettan
a very attractive or seductive looking woman
Örnekler
Everyone at the office thinks she 's a real sweetheart for organizing the charity event.
Ofisteki herkes, hayır etkinliğini düzenlediği için onun gerçek bir canavar olduğunu düşünüyor.
He became known as a sweetheart in the neighborhood for always helping others.
O, her zaman başkalarına yardım ettiği için mahallede bir sevgili olarak tanındı.
sweetheart
01
gözde, ayrıcalıklı
privileged treatment of a favored person or corporation (sometimes unethically)
Leksikal Ağaç
sweetheart
sweet
heart
