to subjugate
01
kontrolü altına almak
to gain control and governance over a person, group, or territory, often through conquest or forceful means
Transitive: to subjugate a group or territory
Örnekler
The emperor sought to subjugate neighboring lands, expanding his empire through conquest and control
İmparator, komşu toprakları boyunduruk altına almak istedi, imparatorluğunu fetih ve kontrol yoluyla genişletti.
The imperial army sought to subjugate distant lands, adding them to the growing empire.
İmparatorluk ordusu, uzak diyarları boyunduruk altına alarak büyüyen imparatorluğa eklemeyi hedefliyordu.
02
boyun eğdirmek
to use authority or force to bring under control, suppressing resistance and establishing subordination
Transitive: to subjugate sb
Örnekler
The tyrant used fear and oppression to subjugate the people, ensuring absolute obedience to his rule.
Tiran, halkı boyunduruk altına almak için korku ve baskı kullandı, böylece yönetimine mutlak itaati sağladı.
Attempts to subjugate the rebellious province only intensified the resistance and desire for independence.
Asi eyaleti boyun eğdirmeye yönelik girişimler, direnişi ve bağımsızlık arzusunu daha da artırdı.
Leksikal Ağaç
subjugated
subjugation
subjugator
subjugate
