Stomach
01
mide
the body part inside our body where the food that we eat goes
Örnekler
He felt a sense of relief when the doctor assured him that his stomach issue was temporary.
Doktor ona mide sorununun geçici olduğunu söylediğinde bir rahatlama hissetti.
He held his stomach in pain after eating something that did n't agree with him.
Ona uymayan bir şey yedikten sonra midesini acı içinde tuttu.
02
karın
the area of the body in a vertebrate located between the chest and the hips
Örnekler
He placed his hands on his stomach while taking deep breaths to calm himself.
Kendini sakinleştirmek için derin nefesler alırken ellerini karnına koydu.
She had a butterfly tattoo right on her stomach, just above the navel.
Karnının tam üstünde, göbeğinin hemen üzerinde bir kelebek dövmesi vardı.
03
iştah, açlık
an appetite for food
04
eğilim, yönelim
an inclination or liking for things involving conflict or difficulty or unpleasantness
to stomach
01
katlanmak, tahammül etmek
put up with something or somebody unpleasant
02
yemeye katlanmak, yemeye tahammül etmek
bear to eat
Leksikal Ağaç
stomachal
stomachic
stomach
