believably
01
inanılır bir şekilde
in a manner that can be accepted as true based on the available evidence or circumstances
Örnekler
The actor portrayed the character so believably that it felt real.
Aktör, karakteri o kadar inandırıcı bir şekilde canlandırdı ki gerçek gibi hissettirdi.
His explanation was delivered believably, convincing the audience.
Açıklaması inandırıcı bir şekilde sunuldu ve dinleyicileri ikna etti.
02
inanılır bir şekilde
easy to believe on the basis of available evidence
Leksikal Ağaç
unbelievably
believably
believable
believe



























