to send in
[phrase form: send]
01
göndermek
to deliver something to a specific destination or recipient
Transitive: to send in sth
Örnekler
They decided to send in their application forms by mail.
Başvuru formlarını posta ile göndermeye karar verdiler.
The company will send in the shipment of goods tomorrow.
Şirket yarın mal sevkiyatını gönderecek.
02
isim göndermek, kartını göndermek
to give one's name or card to a servant before entering a place during a formal visit
Transitive: to send in one's name or card
Örnekler
He sent his name in to the butler before entering the grand mansion.
Büyük malikaneye girmeden önce adını kâhyaya gönderdi.
The guest sent in his name through the intercom at the gated entrance.
Misafir, kapılı girişteki interkom ile adını iletti.
03
göndermek, konuşlandırmak
to send forces to a specific location to handle a difficult situation
Ditransitive: to send in forces or troops to do sth
Örnekler
In response to the emergency, they sent in medical teams to provide aid to the affected area.
Acil duruma yanıt olarak, etkilenen bölgeye yardım sağlamak için tıbbi ekipler gönderdiler.
The governor decided to send in the National Guard to support local law enforcement.
Vali, yerel kolluk kuvvetlerini desteklemek için Ulusal Muhafızları göndermeye karar verdi.
04
göndermek, sokmak
to insert a player into the ongoing match or competition
Transitive: to send in a player
Örnekler
The coach decided to send the talented rookie in to replace the injured player.
Koç, yaralı oyuncunun yerine yetenekli çaylağı oyuna sokmaya karar verdi.
The captain sent in a skilled striker to enhance the team's offense.
Kaptan, takımın hücumunu güçlendirmek için yetenekli bir forvet oyuncusunu oyuna soktu.
