Second best
01
ikinci en iyi
the competitor who finishes second
02
ikinci seçenek
an alternative that is not as fulfilling or desirable as other options that one has
Idiom
Informal
Örnekler
I wanted to buy the latest smartphone, but due to budget constraints, I settled for a second-best model.
En yeni akıllı telefonu almak istedim, ancak bütçe kısıtlamaları nedeniyle ikinci en iyi bir modelle yetindim.
Sarah was disappointed when she did n't get the lead role in the play; instead, she was given the second-best part.
Sarah, oyundaki başrolü alamadığı için hayal kırıklığına uğramıştı; bunun yerine, ona ikinci en iyi rol verildi.
