Red light
01
kırmızı ışık
a signal that informs drivers that they must stop their vehicles
Örnekler
She came to a complete stop when the red light appeared at the intersection.
Kavşakta kırmızı ışık göründüğünde tamamen durdu.
He received a ticket for running a red light on his way to work.
İşe giderken kırmızı ışık ihlali yaptığı için ceza aldı.
02
kırmızı ışık, uyarı işareti
a cautionary signal or indicator that warns of potential danger or the need for careful action
Örnekler
The company 's declining profits were a red light for potential investors.
Şirketin düşen kârları, potansiyel yatırımcılar için bir kırmızı ışık oldu.
He took the warning as a red light to reassess his plans.
Uyarıyı planlarını yeniden değerlendirmek için bir kırmızı ışık olarak aldı.
03
kırmızı ışık, dur işareti
an instruction or signal indicating the need to stop or discontinue an action
Örnekler
The project received a red light from the management due to budget constraints.
Proje, bütçe kısıtlamaları nedeniyle yönetimden kırmızı ışık aldı.
She gave a red light to the proposal after reviewing the details.
Detayları inceledikten sonra teklife kırmızı ışık verdi.
