to recreate
01
yeniden yaratmak
to make something again or bring it back into existence or imagination
Transitive: to recreate sth
Örnekler
She wanted to recreate her grandmother's famous apple pie recipe.
Büyükannesinin ünlü elmalı turta tarifini yeniden yaratmak istedi.
The museum exhibits recreate the atmosphere of different historical periods quite accurately.
Müzenin sergileri, farklı tarihi dönemlerin atmosferini oldukça doğru bir şekilde yeniden yaratıyor.
02
yenilemek, canlandırmak
to refresh, revitalize, or give new life to something
Transitive: to recreate sth
Örnekler
After a long meeting, a short walk helped recreate his focus and energy.
Uzun bir toplantıdan sonra kısa bir yürüyüş, odaklanmasını ve enerjisini yeniden yaratmaya yardımcı oldu.
The fresh air and sunshine seemed to recreate her spirits after a stressful week.
Temiz hava ve güneş ışığı, stresli bir haftanın ardından ruh halini canlandırmış gibi görünüyordu.
03
eğlenmek, dinlenmek
to participate in leisure activities or take time off from work in order to relax or be entertained
Intransitive
Örnekler
After a busy week at work, he decided to recreate by going for a long hike.
Yoğun bir çalışma haftasının ardından, uzun bir yürüyüşe çıkarak eğlenmeye karar verdi.
On his day off, he often recreates by playing video games or meeting friends.
İzin gününde, genellikle video oyunları oynayarak veya arkadaşlarıyla buluşarak eğlenir.
Leksikal Ağaç
recreate
create



























