to quench
01
gidermek (susuzluk)
to satisfy one's thirst
Örnekler
After a long run, she stopped to quench her thirst with a refreshing drink of water.
Uzun bir koşudan sonra, susuzluğunu ferahlatıcı bir su içerek gidermek için durdu.
The hiker reached a mountain spring, eagerly quenching his thirst with the clear, cold water.
Yürüyüşçü bir dağ kaynağına ulaştı, berrak ve soğuk suyla susuzluğunu gidererek.
02
bastırmak, ezmek
suppress or crush completely
03
su vermek, daldırma ile soğutmak
cool (hot metal) by plunging into cold water or other liquid
04
söndürmek, bastırmak
reduce the degree of (luminescence or phosphorescence) in (excited molecules or a material) by adding a suitable substance
05
bastırmak, söndürmek
electronics: suppress (sparking) when the current is cut off in an inductive circuit, or suppress (an oscillation or discharge) in a component or device
06
söndürmek, bastırmak
put out, as of fires, flames, or lights
Leksikal Ağaç
quenching
quench
