to quadruple
01
dört katına çıkarmak
to multiply an amount or number by four
Transitive: to quadruple a number or amount
Örnekler
The company plans to quadruple its production capacity by investing in new manufacturing facilities.
Şirket, yeni üretim tesislerine yatırım yaparak üretim kapasitesini dört katına çıkarmayı planlıyor.
The government aims to quadruple the funding for education programs in the next five years.
Hükümet, önümüzdeki beş yıl içinde eğitim programlarına ayrılan fonu dört katına çıkarmayı hedefliyor.
1.1
dört katına çıkmak, dörtle çarpmak
to be multiplied by four
Intransitive
Örnekler
The number of attendees at the conference quadrupled compared to last year.
Konferansa katılanların sayısı geçen yıla göre dört katına çıktı.
The team 's productivity quadrupled after adopting more efficient work processes.
Ekipin verimliliği, daha verimli çalışma süreçlerini benimsedikten sonra dört katına çıktı.
Quadruple
01
dört kat, dörtlü
a quantity that is four times as great as another
02
dörtlü, birim olarak kabul edilen dört benzer şeyden oluşan set
a set of four similar things considered as a unit
quadruple
01
dört kat, dört misli
four times as great or many
02
dörtlü
having four units or components
quadruple
01
dört katı, dört misli
four times the quantity or extent of something
Örnekler
The new warehouse was quadruple the size of their old storage facility.
Yeni depo, eski depolama tesislerinin dört katı büyüklüğündeydi.
The new dumbbells were quadruple the weight of their old ones.
Yeni dambıllar eski olanların ağırlığının dört katıydı.
Leksikal Ağaç
quadrupling
quadruple
